Başbakan Davutoğlu AKP’nin seçim bildirgesinin satır
başlarını kamuoyu ile paylaştı. Seçim bildirgesi 12 eylül 2010 referandumundaki
gibi manipülasyon kokuyor. Hatırlayınız o dönemde bir iki demokratik gibi
görünen madde ile diğer korkunç maddeler de referandumda geçirilmişti. Üstelik
Türkiye’nin taraf olduğu Venedik Sözleşmesine aykırı olarak anayasa maddeleri
referandumda tek tek oylanmamış, torba yasa misali tek oy pusulası ile bütün
maddelere evet veya hayır oyu kullanılmıştı. AKP’nin seçim bildirgesinde
paylaştığı kadarıyla yeni anayasa değişikliği de aynen bu şekilde geçirilecek
gibi.
Seçim
bildirgesindeki satır başları;
1-Yaşam tarzına saygı
2- Eşit vatandaşlık
3- Çoğulcu, eşitlikçi ve katılımcı demokrasi
4- Kolluğa yönelik şikayetlerin üzerine etkin şekilde gidilmesi
5- Siyasi etik kurallarının hayata geçirilmesi
şeklinde uzayıp gidiyor. Ancak bu
maddeler zaten hali hazırda anayasamızda bulunan ve Türk hukukunun temel aldığı
modern hukukun da temelini oluşturan maddeler. Yaşam tarzına saygı bizim
anayasamızda zaten olan bir şey. Ancak gelin görün ki Kızlı-Erkekli evler
söylemleri ile muhafazakar yaşam tarzını benimsemeyen kişilerin evlerine polis
baskınlarının yapılması ve bu baskınlar sırasında bir gencimizin de Tekirdağ’da
yaşamını yitirmesi AKP döneminde yaşandı. Muhafazakar yaşam tarzını
benimsemeyenlere alkol yasakları da AKP döneminde yaşandı. AKP eşit yurttaşlık
diyor. En çok Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde ayrımcılığa uğrayan
eşcinseller acaba bu anayasa ile “eşcinsel evlilik” hakkına kavuşabilecekler
mi? Kadının fıtratında erkekle eşit olmak yoktur diyen AKP, bugün anayasada
bulunan eşit yurttaşlık hakkını kadına bile çok görürken sizce ilk kez
anayasaya giriyormuş gibi davrandıkları “eşit vatandaşlık” kavramında ne kadar
samimi olabilir?
Çoğulcu,
eşitlikçi ve katılımcı demokrasi maddesi de zaten anayasamızda bulunuyor. Ancak
bu yine de beni en çok güldüren madde oldu. Çoğulcu demokrasiyi en çok katleden
iktidar olan AKP’nin bununla propaganda yapması ilginç. Bu ülkenin %50’nin
temsil ediyorum diyip istediği her yasayı geçirip, devletin her imkanını
sorgusuz sualsiz kullanan AKP’nin bu maddeyi yetmez ama evetçiler için mi
koyduğu merak konusu. Katılımcı demokrasi maddesi de ondan daha gülünç. Sivil
Toplum Örgütlerine baskınlar düzenlenip başkanlarının gözaltına alındığı, tüm
iletişim kanalları tıkanan halkın sokaklara dökülünce öldürülüp sakat
bırakıldığı süreçleri AKP iktidarında yaşamamızın ardından bu madde de hiç
inandırıcı değil. Yine Gezi Parkı Ayaklanmasında yaşadığımız polis tecrübesiyle
sabit, 4. madde hiç mi hiç inandırıcı değil. Bunlar mevcut anayasamızda da
bulunurken AKP iktidarı tarafından ihlal edilmiş anayasa maddeleri iken,
bunların propagandalarını yapmak gülünç…
Davutoğlu
seçim bildirgesini açıklarken en sonda da “anayasa hiçbir etnik köken belirten
madde olmayacağının da sinyalini verdi. Anayasamızda hepimizin malumu üzere
etnik köken belirten bir madde yok. Ancak niyet okuması yaparsak Davutoğlu’nun
anayasanın 66. maddesine atıf yaptığını anlayabiliriz. Anayasanın 66. maddesi
şöyle der;
- Türk Devletine vatandaşlık bağı ile
bağlı olan herkes Türktür.
Bu madde Türkiye’de yaşayan her
bir yurttaşı eşit kılmak için konmuş bir maddedir. Bir ırk tanımı bir etnik
köken tanımı değildir, hiçbirine atıf
yapmaz! Seçim bildirgesindeki “eşit vatandaşlığın” düzgün bir biçimde
sağlanabilmesi için anayasada bu maddeye ihtiyaç vardır! Dünya’nın her
ülkesinde bu tanım vardır. En gelişmiş ulus devlet Fransız anayasasına bakarsak
yine bu maddenin aynısını göreceğiz. Türkiye’yi etnik köken bazlı ayrışmaya
sürükleyen ve demokratikleşmemizi(!) isteyen koalisyonun başını çeken Fransa’da
Frank veya Korsak etnik kökenindeki Fransız Vatandaşları ve “solcu
siyasetçiler” bu maddeye bir alerji duymuyor. İlginçtir söz konusu Türkiye
olunca bu bir istisna…
AKP’lilerin dillerinde yine darbe
anayasasının değişmesi gerektiği falan dolaşıyor. E malum anayasayı yine aynı
bahane ile 2010 senesinde değiştirmemişler miydi? Yine türlü manipülasyonlarla
bir anayasa değişikliğine gidiyoruz.
Seçimlerin ardından AKP’nin tek
başına anayasa yapacak veya tek başına iktidar olacak sayıyı tutturamayacağını
ön görüyorum. Bilin bakalım en uygun iktidar ortağı adayı kim? “Aman AKP
iktidar olmasın” lafını seçim propagandasının kemiğine oturtuş HDP, “Seni
başkan yaptırmayacağız’dan, ver özerkliği al başkanlığına” evrilecektir seçimin
ardından! Aslında yeni anayasa için güzel bir ortaklık ve şu AKP-HDP ayrışması
gibi görünen süreç birinin sol oyları diğerinin milliyetçi oyları kapması için açık
bir paslaşma alanı… Alın size bir tane daha “dün dündür, bugün bugündür”
siyaseti daha…
Gündem Gazetesi 17.04.2015