20 Şubat 2012 Pazartesi

KANLI BAHAR!



            
            Değerleri okurlar, çok zor bir dönemin eşiğindeyiz. Batılı devletlerin şekillendirme planı olan Büyük Ortadoğu Projesi kapımıza dayandı! Bugüne kadar Tunus, Libya ve Mısırı ayaklandıran, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok emperyalist devlet tarafından finanse edilen, ön saflarda Batılı provokatörlerin, ABD’li paralı askerlerin bulunduğu, çakma halk hareketleri Suriye’yi vurdu. Suriye halkı dirayetli çıktı, milyonlar meydanlarda Esad’ı korudu. Büyük çoğunluğu ABD’ye hatta ABD’li birkaç aileye ait olan haber ajansları dünya kamuoyunu yanlış bilgilendirdi, Suriye’yi uluslararasında yalnız bıraktı.
            Bugün Esad yapayalnız, itibarsız, vurulmuş katil damgası ile ( iddia edildiği üzere Esad’ın yaptığı büyük katliamlara ait ne bir görüntü ne de bir kanıt var. Televizonlar ve haber ajansları isyancıların askere saldırdığı arşiv görüntülerini geçip duruyorlar) adı “Barış Gücü” olan emperyalist orduları beklemekte!
Suriye’de isyanlara ortam çok önceden hazırlandı. Bu projede önce üniversiteler kıskaca alınıyor, gönüllü gençler ABD’nin Katar, Fransa ve Türkiye’deki merkezlerinde eğitiliyorlar. ABD tarafından finanse ediliyor, silah, mühimmat ve benzeri şeylere çok kolay bir şekilde ulaşıyorlar. Bu eğitime sivil toplum örgütleri de dahil oluyor ve onlara da kaynak akıtılıyor. Amerika ne zaman “başla” derse ayaklanmalar başlıyor. Sokağa dökülen eğitimli isyancılar burada da yalnız bırakılmıyor, yabancı provokatörlerle hareket ediyorlar. Eğitimli isyancılar sokağa çıktığı anda halk onlara katılıyor, isyan büyüyor.
İsyanların çıktığı ülkelerde tek bir yöntem kullanılıyor, hedefteki ülke önce IMF boyunduruğuna alınıyor, sonra bu ülkede işsizlik ve kaos artıyor. Yabancı gözlemciler doğru zamanda isyanı başlatıyor, önce yukarıda bahsettiğim eğitimli isyancılar sokağa dökülüyor, daha sonra da karnını doyurma derdinde olan, canına tak etmiş halk isyanlara katılıyor. Sonrası da malum!..

 Fas'daki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ambleminin
renkleri bile
Türkiye'dekiyle aynı... 
Suriyeli bazı muhalif isimler ise Esad rejimini devirmek için çok önceden ABD ile işbirliği içerisindeydi. Abdulhalim Haddam Fransaya gitmiş, burada Esad’a karşı çalışmalarına başlamıştı. Hesaplarında “sürgün hükümeti” oluşturmak vardı. Ama Haddam’ın asıl rolü batılı devletlerin Suriye’ye yaptığı para ve silah yardımını koordine etmekti. Anas Al Abdal ise uzun yıllar Londra’da yaşamış, ABD ile irtibat halinde kalmıştı! Al Abdah Londra’da Esad rejimine karşı, ABD kontrolünde “Adalet ve Kalkınma Harekti”ni kuruyor. Bu isme dikkat ediniz değerli okurlar, çünkü ABD’nin hedefindeki Ortadoğu ülkelerinde mevcut rejime muhalif ve ABD tarafından finanse edilen ya “Adalet ve Kalkınma Partisi” ya da “Adalet ve Kalkınma Hareketi” adı altında kilit örgütler var! Başbakan Erdoğan’ın da BOP’un eşbaşkanı olduğunu ilan etmesiyle bu olay daha da kan dondurucu bir hal alıyor! “Adalet ve Kalkınma Partisi” ya da “Adalet ve Kalkınma Hareketi” Mısır, Fas, Libya ve Suriye’de de bulunuyor…
Adalet ve Kalkınma Partisi (Fas-1967)
Esad rejimini çevreleyen tüm bu oluşumların yanında askeri müdahale tehtidi sürüyor. Gözünü kan bürümüş ABD ve BOP’a destek veren batılı devletler halkın deviremediği liderleri kendi birlikleri bertaraf ediyor. Ancak Esad’a yapılacak bir askeri müdahale Libya’nınkine benzemeyecek! Eşbaşkan sıfatındaki Türkiye müdahalenin baş aktörü olacak! Bu müdahale planı ise Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı ABD ziyaretinden getirdiği dosyada gizli olsa gerek!
Suriye, Türkiye’nin kilididir! Eğer Suriye düşerse, burada bağımsızlığını kazanacak Kürtlerin Kuzey Irak’daki Kürt yönetimiyle birleşmesi kesindir. Türkiye’deki Kürtlerin bölgedeki karışıklıklardan istifade etmesi ve de yıllardır finanse                 edilip eğitildikleri yerlerden çıkması olağandır! Unutulmaması gereken şudur ki BOP’un haritasında Türkiye de vardır ve isyanların buraya sıçraması olağandır! Yapılması gereken Türk halkının gözünü dört açıp bu oyuna itibar etmemesidir!

                                                                                            Çanakkale Haber Gazetesi 20.02.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder