Geçtiğimiz pazartesi akşamı Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan’a ait telefon görüşmelerinin kaydı internete düştü ve Türkiye adeta sarsıldı!
Yapılan telefon görüşmeleri 17
Aralık 2013 sabahına aitti. İnternete sızan kayıtlarda, Yolsuzluk ve Rüşvet
operasyonunun yapıldığı gün Başbakan Erdoğan telaşla oğlu Bilal Erdoğan’ı arıyor
ve Bilal Erdoğan ve diğer dört akrabasının evinde bulunan paraları ellerinden
çıkarmaları talimatını veriyor. Yapılan konuşmalardan evde saklanan paraların
miktarının milyonlarca euro olduğu anlaşılıyor! Öyle ki, gün içinde yapılan 5
değişik telefon görüşmesinin ses kayıtlarında Bilal Erdoğan elinden paranın
büyük kısmını çıkarıyor ancak son kalan 30 milyon euro’yu (91.109.460. Türk
Lirası) nereye koyacağını bilemiyor! Üstelik Bilal Erdoğan, parayı “fazla yer
kapladığı için” eritemediğinden yakınıyor!
Değerli
okurlar, bu tablodan yapılan yolsuzluğun, haksız zenginleşmenin boyutunu siz
düşünün! Üstelik Başbakan Erdoğan’ın oğlu ve diğer dört akrabanın evinden
kaçırılan paranın yanı sıra İsviçre’deki gizli banka hesaplarındaki parayı;
Emine Erdoğan’ın şirketlerine yatırılan milyonları ve Başbakan’ın gizli kasası
olan şahıslardaki parayı bir düşünün! Düşünemediniz değil mi? Söz konusu olan
milyarca Türk Lirası…
17 Aralık
Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonu olur olmaz, bu rüşvet ve yolsuzluk ağı içinde
Erdoğan ailesinin de olduğunu yazmıştım. Bakanların ve iş adamlarının ses
kayıtları içinde Başbakan Erdoğan’dan “büyük patron” diye bahsedilmesi kurulan
bu “yolsuzluk lobisinin” liderliğini Erdoğan’ın yaptığını kanıtlar
mahiyetteydi. Ancak ilk soruşturmada Bilal Erdoğan’ın vakfı üzerinden yolsuzluk
yapıldığına yer verilmişken Erdoğan hakkında net bir soruşturma söz konusu
değildi.
17 ve 25
Aralık operasyonlarının ardından bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun Deniz
Feneri davası gibi söndürülmesi, hazırlanan HSYK tasarısı, meclisten geçen MİT
yasası ve halkın özgürce haber alabildiği tek kaynak olan internete kısıtlama
getiren“internet sansürü” yasasının onaylanması “ilk dalga operasyonda Erdoğan
ailesinin yolsuzluğa bulaştığının dolaylı yoldan kanıtlanması üzerine” ikinci
bir dalganın gelebileceği ihtimaline karşı yapılmıştı! Kuvvetler ayrılığı
ilkesinin ilgası, parti devletinin ilanı ve olağanüstü hal durumunun
yasallaşması anlamına gelen HYSK, MİT ve internet sansürü yasaları yarın-öbür
gün yolsuzluk operasyonunun Erdoğan ailesine dokunma ihtimaline karşı
yapılmıştı. Üstelik 17 ve 25 Aralık operasyonlarını yürüten savcıların ve
polislerin görevlerinden alınarak yolsuzluk ve rüşvetin iktidar tarafından
sahiplenilmesi ve delillerin karartılması başka ne anlam taşıyabilir? Kendisi
rüşvete ve yolsuzluğa bulaşmamış temiz bir lider de bu faşizan girişimlerde
neden bulunur?
Başbakanlıktan
yapılan açıklama ile ses kayıtlarının montaj olduğu iddia edildi ve bizzat
Başbakan Erdoğan tarafından bu olay “robot lobisinin” darbe girişimi olarak
nitelendirildi. Ancak çok amatör biri bile ses kayıtlarının montaj olmadığını
anlayabilir. Bunu geçin, ses kayıtlarını inceleyen MESAN eski başkanı ve ses
mühendisi Atilla Özdemiroğlu ve ses mühendisi Erdem Helvacıoğlu yaptıkları
açıklamalarda “ses kayıtlarını incelediklerini ve hiçbir ‘montaj’ unsuruna
rastlamadıklarını” dile getirdiler.
Her şey ortada! Lamı cimi yok bu işin… Evinin kirasını dahi ödeyemez durumdayken, İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığında kanal kanal dolaşırken giyecek ikinci bir pantolonu olmazken bir insan nasıl dünyanın en zengin 8 lideri içine girebilsin? Kendi de yolsuzluk yapmamış olsa, bir Başbakan neden yargılanmasın, hakkında soruşturma açılmasın diye HSYK’yı hükümete bağlar ve MİT yasasını çıkartır! Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamak için neden internete sansür uygular? Bunlar ses kayıtlarının da doğruluğunu kanıtlar, ülkeyi ne denli soyduklarını da… Her şey ortada, bal gibi de ülkeyi soymuşlar, bal gibi de sömürmüşler bizleri… Tek yol var o da HÜKÜMET İSTİFA!
Her şey ortada! Lamı cimi yok bu işin… Evinin kirasını dahi ödeyemez durumdayken, İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığında kanal kanal dolaşırken giyecek ikinci bir pantolonu olmazken bir insan nasıl dünyanın en zengin 8 lideri içine girebilsin? Kendi de yolsuzluk yapmamış olsa, bir Başbakan neden yargılanmasın, hakkında soruşturma açılmasın diye HSYK’yı hükümete bağlar ve MİT yasasını çıkartır! Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamak için neden internete sansür uygular? Bunlar ses kayıtlarının da doğruluğunu kanıtlar, ülkeyi ne denli soyduklarını da… Her şey ortada, bal gibi de ülkeyi soymuşlar, bal gibi de sömürmüşler bizleri… Tek yol var o da HÜKÜMET İSTİFA!
Gündem Gazetesi 27.02.2014