Suriye'de beklenen sona gelindi! 3 yılı aşkın süredir devam
eden iç savaşta batının beslediği "özgürlük savaşçısı" etiketli
teröristlerin uğradığı hüsranın ardından onları besleyen, silahlandıran, tedavi
eden, istihbarat sağlayan ve daha nice destekler veren devletler kendi işlerini
kendileri görmeye karar verdiler!
Son aylarda
Suriye Ordusunun kazandığı başarılar ve ÖSO terör örgütünün verdiği büyük
kayıplar ile Büyük Ortadoğu Projesi’nin Suriye ayağında başarısız olan ABD,
eşbaşkan AKP hükümeti ve diğer batılı devletler Suriye’ye askeri operasyon
düzenleyecekler! Bahane 10 yıl öncekiyle aynı… Diktatörün(!) ülkesindeki
kimyasal silahlara el koymak! Geçtiğimiz hafta Şam Kırsalındaki bir yerleşim
biriminde sarin gazıyla öldürülen sivillerin faturası direkt Beşar Esad’a
kesildi!.. Kimyasalları ÖSO’nun kullandığına dair Rusya’nın uydu görüntülerine,
Birleşmiş Milletler Uluslararası
Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Carla del Ponte’nin “kimyasal sarin
gazını muhaliflerin kullandığına dair ellerindeki güçlü delillerin varlığını
açıklamasına”, ÖSO’nun elinde sarin ve sinir gazlarının bulunduğuna dair
bilirkişi ve istihbarat raporlarınına ve BBC’nin dahi görüntülediği, kimyasal
silah üretilen ÖSO laboratuarların varlığına rağmen Esad’ı devirip, Suriye’yi
kendi çıkarları doğrultusunda dört parçaya ayırmak isteyen uluslar arası camia “kimyasalı
Esad’ın kullandığına emin” ve savaşa kararlı! Sivil itaatsizlik denemesi, 40
milletten toplanan sözde özgürlük askerlerinin başarısızlığı en sonunda ABD’yi BOP’a
direkt dahil olmaya zorladı!
Sahnelenecek
olan tiyatro Irak İşgalindekiyle aynı! Kullanılmayan kimyasallara açılan bir
savaş sonrasında bombalarla gelecek demokrasi(!), kukla bir liderle sağlanacak
özgürlük(!) ve kadınlara tecavüz ile getirilecek eşitlik(!)… Her ne kadar çeşitli kademeden ABD yetkilileri
ve Türkiye(!) dışişleri bakanı Davutoğlu “yapılacak müdahalenin Esad’ı devirme
ve rejim değiştirme amacı taşımadığını” söylese de Suriye’nin geçirdiği üç
yıllık sürecin tecrübesiyle sabit “müttefik kuvvetler” aynen bunu hedefliyor!
Ancak durum
ABD için Irak’takinden çok daha çetrefilli… Esad devrilirse yerine geçebilecek
bir “kukla” yok! Ilımlı İslam Modelinin kısa bir süre önce üzerinin çizilmesi sonucu,
El Kaideli ve El Nusracıların yönetime oturması Batıyı endişelendiriyor… Bu
yüzden Suriye’ye asker çıkarma seçenekleri konuşulmuyor! Hava saldırıları veya
füze saldırıları ile bir müdahale seçeneği üzerinde duruluyor!.. Böylece öncü
saldırılar ile lider yaratmak için vakit kazanılmış olacak ve Suriye ordusunun
ÖSO’yu ezip geçtiği operasyonlarına ket vurulmuş olacak! Bunların yanı sıra, Suriye’nin
elindeki hava savunma sistemleri test edilmiş olacak ve Suriye’nin savunma gücü
hakkında en kesin bilgilere ulaşılmış olacak…
İktidara
Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığı sıfatıyla getirilmiş Erdoğan ve şürekası
Türkiye’yi bir bataklığa hızla sürüklüyor! Büyük Ortadoğu Projesi’nin işlerliği
için Mısır, Tunus ve Libya’ya bavullarla para taşıyan, Libya’da yaralanan militanları
Türkiye’de tedavi ettiren, politik destek başta olmak üzere medya ve istihbarat
desteği ile Mısır’da, Tunus’da, Libya’da gerçekleşen batı güdümündeki kirli
darbelerde başrolde oynamış AKP hükümeti görevini en iyi Suriye iç savaşında
icra etti! Sıra, Erdoğan ve Davutoğlu’nun kraldan çok kralcı Ortadoğu
politikasında “Suriye’ye saldırma” heveslerine geldi!.. Üzerlerindeki iktidar
sarhoşluğu ve batı tarafından bahşedilmiş çakma “bölge liderliği” havasıyla bir
de savaş kazanmış mücahit olma hevesi içinde olan Tayyip ve şürekasının bu
tavrı Türkiye’yi bir felakete sürüklemek üzere!.. ABD’nin Suriye’ye karşı yürütmeyi
planladığı temizeller operasyonuna en çok Türkiye destek verecek! Zira
Suriye’yi vuracak uçakların İncirlik ve İzmir’deki üslerden havalanacağı ABD
kaynaklarınca söyleniyor! Bunun yanı sıra ABD gemilerinin Akdeniz’deki
limanlarımızı kullanacağı biliniyor… Hatta, attığı savaş naralarını son
günlerde daha sesli bağıran Davutoğlu Türk askerini sıcak bir temastan geri
tutacak gibi görünmüyor!..
ABD, her ne kadar kara savaşına
girmeden füze saldırıları ile Suriye’yi vuracak olsa da Türkiye tam bir savaş
batağının içine çekiliyor! Türkiye, İran ve Rusya’nın olası bir müdahalesinde
savaşın tam ortasında kalıyor ve ABD’ye sağlayacağı lojistik destek sebebiyle
stratejik hedefleri bünyesinde barındırıyor! ÖSO terör örgütü militanlarının
varlığını sürdürdüğü Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa da Türkiye’yi
İran-Suriye-Rusya ittifakına karşı hedef haline getiriyor! Kısaca, Türkiye
sıcak bir savaşın merkezinde kalıyor!
Tüm bunları
yaparak iktidarlarını sağlamlaştırdığını zanneden Tayyip ve saz arkadaşları
aslında kendi sonlarını hazırlıyor! Ilımlı İslam Modeli’nin çökmesi üzerine
Büyük Ortadoğu Projesi de son buldu! Esad düştüğü zaman ne BOP kalacak ne de
başkanları… “Ortadoğu’nun dönüşümü” de başka bahara kalacak! Ortadoğu
Projesindeki görevi biten ve halihazırda Türkiye’deki “turuncu dönüşümleri”
tamamlamış olan Erdoğan’ın ‘misyonu’ da son bulmuş olacak. Kraldan çok kralcı
Ortadoğu politikasıyla Esad’ın düşüşünü hızlandıran Tayyip Erdoğan ve
şürekasının kendi iktidarlarının sonunu da hazırladığı ortadadır! Ilımlı
İslam’ın üzerini Tayyip Erdoğan’la eş zamanlı çizen batının, Erdoğan’ı
arşivlerinde Rıza Pehlevi ile aynı yere koyacağına şüphe yoktur…
Gündem Gazetesi 30.08.2013