15 Ocak 2012 Pazar

BİR ELİMDE CIMBIZ, BİR ELİMDE AYNA…


Bugün 19 Mayıs gençlik bayramı. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bayram. Bizlere, kurulan Laik Cumhuriyeti yüceltecek, demokrasiyi ve Atatürk ilkelerini koruyacak, Türkiye’yi gelişmiş devletler seviyesine çıkaracak Türk gençliğine armağan edilmiş bayram… Nerede o gençlik? İşte o gençlik burada. Kendini gündelik eğlencelere, günlük zevklere kaptırmış, üretmeyen, çalışmayan, popülist, apolitik bir gençlik var ve işte burada. Kayıp bir lisesi gençlik var önümüzde. Sadece lise de değil. Bilim üretmesi gereken kurumlar da okuyan üniversitelilere ne demeli? Geçerli meslek, geçersiz meslek kavramları çıktı çıkalı üniversiteler bilim yuvası değil, meslek edindirme kursları haline geldi. Üniversitelerde okuyan kaç genç mesleki alanlarında yetenekli? Kaçı alanında vasıflı? Kaçı bilim üretmiş, tez hazırlamış, bir makale kaleme almış? Çoğunda tek gaye diplomayı cebe, kapağı devlete atmak. Hani nerede üretkenlik? İşte karşımızda düşünmeyen bir üniversiteli gençlik. Oy verme çağına gelmesine rağmen Cumhuriyetin dayanaklarını, Atatürk ilkelerini anlamamış insanın kullandığı oy ne kadar sağlıklı olacak da Ata’nın bize emanet ettiği bu ülke gelişecek? Dizilerde filmlerde gördüğü replikleri taklit eden, gerçeklikle hiç alakası olmayan bu hayatları örnek alan insanın yaratıcılığından ne çıkacak? Çıkacak çıkacak da sandıktan çıkacak… Bir de bunlar sözüm ona bu memleketin okumuş gençleri olacak! 
Ya liselilere ne demeli? Ne gelecek kaygısı var ne de bilgelik kaygısı. Orhan Veli’nin de dediği gibi “ne atom bombası, ne Londra konferansı; bir elinde cımbız, bir elinde ayna; umurunda mı ki dünya!”. Varsa yoksa kalitesiz müzikler, diziler, filmler… Sanat zevki desen yanından geçmez…  Gündemden bihaber, ülkesinde ne değişimlerin olduğundan ne heykellerin yıkıldığından habersiz, gündelik kaygılarla yaşayan insan yığını… Hele nedir yahu şu moda merakı? Sokaktaki herkeste bir ikoncan, ikonman edaları… Yalılarda, ağa konaklarında geçen dizilerde duydukları replikler dillerinde, gördükleri kıyafetler üzerlerinde. Bihter geceliği, Ferhunde ayakkabısı, Nihal tokası, Miran Ağa zımbırtısı… Bir de moda dedikleri moda olsa da kendi tarzını yaratsa, kişiliğini ortaya çıkarsa! Gam yemeyeceğiz vallahi. Herkes de bir taklit merakı.
Taklit taklit taklit nereye kadar peki? Yaratıcığı bitmiş, kişiliği sönmüş, yetenekleri yitmiş, bir nesli bu ülke ne kadar kaldırabilir? Tabi kabahati ne üniversitelilerde ne de lisesi gençlikte aramak lazım. Yıllardır birileri tarafından bilinçli şekilde yönlendirilen, gençleri bu hale getiren eğitim sistemine bakmak lazım… Asıl soru ise gençlere emanet edilmiş bu Cumhuriyet ne olacak?

                                                                                   Çanakkale Haber Gazetesi   19.05.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder